Film gösterimi,düşündürdükleri ve diğerleri...

Merhaba arkadaşlar.

Dün ki izlediğimiz film hakkında ve sonrasında konuştuklarımız hakkında bir kaç şey yazmak istiyorum.

Film gösterimleri konusunda karar aldığımız günü hatırlıyorum.Zeytin kafe'de oturmuş ve neler yapacağımızı konuşmuştuk ve bunlar arasında film gösterimlerinin olması gerektiği konusunda hem fikir olmuştuk.Amacımız kış günleri sekteye uğrayan bisiklet turlarını hafızalarda tutmak ve bisiklet etrafında birleşen değişik grupları ve kişileri bir araya getirmekti.Dün akşam'a baktığım zaman bu konuda hedefimize ulaştığımızı görüyorum.Bu açıdan kendimizi tebrik edebiliriz.

Dün akşam izlediğimiz içinden bisiklet geçen filmin konusu önceki bisiklet filmlerine göre biraz değişikti.İçerisinde alışık olduğumuz pahalı bisikletler,donanımları yoktu.Kasklı,eldivenli,taytlı bisikletçilerin yerine hayatın içerisinde her zaman görmeye alışık olduğumuz kadınlar,erkekler ve çocuklar vardı.Bisiklet sürmekte ki amaçları birazcık farklıydı bu insanların.Bir yarış kazanmak ya da seyahat etmek için sürmüyorlardı bisikletlerini.Hayat şartlarının zorlukları yüzünden sürekli göç etmek zorunda olan bir ailenin öyküsünü anlatıyordu dün akşam ki filmimiz.İçerisinde bol miktarda Umut,hayal ve zorluk vardı .Bana birazcık Yılmaz Güney filmlerini hatırlattı.Özellikle Yılmaz Güney'in "Umut" filmine çok benzettim.Yılmaz Güney'in "umut" filminde de bir ailenin dramı vardı.Umut vardı,hayal vardı ve çokça emek vardı.Bu benzetme nedeniyle kendimi, filmi daha önce izlediğim hissine kapıldığımı söyleyebilirim.Ama yine de sonunu merak ederek ve sıkılmadan izledim.Benim açımdan güzel bir film ve güzel bir geceydi.

Film sonunda insanların yaptıkları değerlendirmelere üzüldüm açıkçası.Evet bekledikleri gibi bir film değildi.İçerisinde yoksulluk vardı,hüzün vardı.Ve görmeye alışık olduğumuz o jan janlı bisikletler ve bisikletçiler yoktu.Belki de izleyen dostlarımızın beğenmemesi en çok bu yüzdendi.Kendilerine uzak bir yaşam şekli ve asla düşünemeyecekleri hayatta kalma mücadelesi.Düşünüyorum da daha önce ki filmlerde bol miktarda hız vardı,gösteriş vardı.Yarış dünyasından manzaralar bisiklet teknolojisinden merak edilenler vardı.Eminim ki önceki filmleri izleyen arkadaşlarımız ertesi gün kendilerini bir yarış pistinde görmüş ya da bir gün oralarda olabilme ihtimali ve hayaliyle çevirmişlerdi pedallarını.İşte dün ki filmde kendilerinden bir şey bulamamış olmaları nedeniyle filmede kötü gözle bakmalarını normal karşılıyorum.Film arasında iki dostumun konuşmasına şahit olunca bu düşüncemim fazlasıyla gerçek olduğuna emin oldum açıkçası.O ailenin bisikletleriyle kat ettikleri yolları gördükleri halde hala bisikletlerine takmayı düşündükleri crossmax jantlardan,amortisörlerden bahsetmeleri yukarıda ki gibi düşünmemim sebebidir.Anlatamamak ve anlaşılamamak ne kadar kötü bir duygu.

Ancak ben genede insanların değişebileceklerini ve hayata tek bir pencereden bakamayackarını öğrenebileceklerini sanıyorum.Belki bu tip filmler bu değişimi başlatan en önemli etkenlerden olur.Yeni yılın bu farkındalığı sağlayabildiğimiz bir yıl olması dileğiyle...

Karşı Bisiklet Seferihisar Teos Kampı

9-10 mayıs tarihlerinde grubumuz Karşı Bisiklet ile bir kamp gerçekleştirdik.Kampın amacı spor,tatil yapmanın yanı sıra yeni kurulan grubumuz hakkında konşmak ve yeni projeler üretebilmekti.grupta tam bir anlaşma söz konusu diyebilirim.Yeni logomuzu yaptırdık.Artık şimdi sıra tişörtlerimize flamalarımıza geldi.Bakalım önümüzdeki günler bizlere neler getirecek.

merhaba arkadaşlar.sizlere daha öncede duyurduğumuz gibi "KARŞI BİSİKLET" olarak ilk kampımızı Seferihisar-Teos'ta gerçekleştirdik.Kampımız iş,okul vs. olmasından dolayı iki günle sınırlandı.tam bir tanışma ve kaynaşma kampı oldu diyebiliriz.sadece denize girip doğayı tanımakla kalmayıp birbirimizide tanımaya çalıştık ve "KARŞI BİSİKLET" olarak bundan sonra neler yapabileceğimizi konuştuk.çok olumlu sonuçlar aldık ve bunları önümüzdeki günlerde tüm izmirli arkadalarımızla paylaşacağımızı bildirmek istiyorum.şimdi sizleri kamp fotoğraflarıyla baş başa bırakmak istiyorum.iyi seyirler...

merhaba arkadaşlar.sizlere daha öncede duyurduğumuz gibi "KARŞI BİSİKLET" olarak ilk kampımızı Seferihisar-Teos'ta gerçekleştirdik.Kampımız iş,okul vs. olmasından dolayı iki günle sınırlandı.tam bir tanışma ve kaynaşma kampı oldu diyebiliriz.sadece denize girip doğayı tanımakla kalmayıp birbirimizide tanımaya çalıştık ve "KARŞI BİSİKLET" olarak bundan sonra neler yapabileceğimizi konuştuk.çok olumlu sonuçlar aldık ve bunları önümüzdeki günlerde tüm izmirli arkadalarımızla paylaşacağımızı bildirmek istiyorum.şimdi sizleri kamp fotoğraflarıyla baş başa bırakmak istiyorum.iyi seyirler...

sabah saat 08:00 da Balçova Üçkuyular meydanında buluşan grubumuz saat 08:30 gibi seferihisara doğru yola çıktı.Burada hazırladığımız pankartımızla hatıra fotoğrafı çektirmeyi unutmadık)





ve yoldayız....





yanılmıyorsam güzelbahçeye 10 km mesafesi olan çamlık köyünde çay molası veriyoruz.



çay ve kahvaltı molasından sonra seferihisara varıyoruz.





seferihisar tabelasının altında hem su molası veriyor hem "Karşı Bisiklet" hatırası çektiriyoruz



seferihisarıda geçip Teosa varıyoruz.Kalesi,şirin takaları ve eşsiz maviliği ile görülmeye değer doğrusu...











kalenin yukarısında, güzel manzaranın önünde yine bir hatıra fotoğrafı...



kamp alanına girmeden hemen önce alış verişimizi yaptık ve yukarıdan denize doğru bakıyoruz...



ve kamp alanındayız..ve çadırlar kuruluyor...







ve çadırlar tamam...bu arada pankartımızıda en görülür yere asmaya özen gösteriyoruz..



çadırlarımızı kurduktan,yemeğimizi yedikten sonra yol boyunca uzaktan baktığımız denize bu kez daha yakından bakmak için kendimizi fazla tutamıyoruz)







deniz sefasından sonra kamp yaptığımız Teosu daha yakından tanımak için ufak bir gezintiye çıkıyoruz...



Teos tam bir antik şehir havasında değildi.çok bakımsız kalmış.ama yinede bilet kesmek için bir görevli memur koymayı ihmal etmemişler...



antik tiyatrosu...bu tiyatroyu bulmakta çok zorlandık.hiç bir tabela yok ne yazık ki.çevre halkı olmasaydı bulamayabilirdikarabayla gitmek mümkün değil.hepimiz buna çok sevindik)sadece yaya olarak ya da bizim gibi bisikletlerle gezilebilecek bir alan...

Teosu gezip yakından gördükten sonra kamp alanına dönüp akşam yemeği hazırlıklarına başlıyoruz...

yaminkutludan sarımsaklı domates...tadı bir harikaydı....



ve kanatlar...



yamin usta)



eren usta)



biz hazırlıklarımızı yaparken güneş yavaş yavaş batıyor..ve ortaya eşsiz manzaralar çıkıyor...









yemeğimizide yedikten sonra çay faslına geçiyoruz.grubumuz o esnada sohbete başlıyor.Günün değerlendirmesini yapıyor ve "KARŞI BİSİKLET" olarak İzmir'de neler yapacağımızı konuşuyoruz.







sohbetimiz gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam ediyor.az da olsa üşüyoruz ve kamp ateşi yakıyoruz.









hem de ay dolunay)





uzun gecenin sonunda uykumuz geliyor ve ateşimizide söndürdükten sonra çadırların yolunu tutuyoruz..ormanın serin havasında derin uykulara dalıyoruz...

__________________
sabahın ilk ışıklarıyla uyanıyoruz.sabah mahmurluğu hala üzerimizde..sabah kalkar kalkmaz ben,sercan,aykut ve mehmet hoca akşam yarım kalan turumuzu tamamlamak için yola koyuluyoruz.kısa bir turdan sonra kamp alanına dönüyoruz.diğer arkadaşlarında kalkmasıyla birlikte çadırlarımızı toplamaya başlıyoruz...





biz çadırlarımızı toplarken dostlarımız bizi ziyarete geliyor.ve kahvaltımızı hep beraber yapıyoruz



ve çiko)o kadar sevimli bir dostumduki ondan zor ayrıldım desem yeridir...





bir yandan çadırlarımızı topluyoruz,bir yandan çayımız kömür ateşinde pişiyor ve bir yandanda "KArşı Bisiklet" olarak kısa bir çevre temizliğine girişiyoruz...









el birliği ile hazırladığımız sabah kahvaltısında sıra..odun ateşinde pişen çayımızla birlikte ve yanında biraz sabah serinliğiyle harika bir kahvaltı yapıyoruz.



kamp görevlisi osmanın yaptığı iyilikleri unutmadık tabiki.eksik olmasın her konuda çok yardımcı oldu...



ve yola çıkma zamanı....









yola koyulmadan önce kamp alanı görevlisi osmanla hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.emeğini bizlerden esirgemedi sağolsun...